top of page

YALNIZ OLMAK

Yazarın fotoğrafı: Gülay yıldırım Gülay yıldırım

Yalnız olmak nedir? Etrafında kimsenin bulunmaması mı? Sadece bedenen tek kalmaya mı denir yalnızlık? Peki ruh, ruhun yalnızlığı ne olacak?

Yalnızlık bedenin tek kalması değildir. En büyük yalnızlık kalabalıklar içinde olur. Etrafınızdaki onlarca insana kendinizi, hissettiklerinizi anlatamayınca başlar yalnızlık. En acı veren yanı da budur zaten yalnızlığın. Buna bir çare bulamazsınız çünkü yalnızlığımı yenip etrafımdakilere bir şans vereyim derseniz daha çok canınızı acıtır. Etraftakiler sizi anlamadığı gibi bir de yargılar, siz kendinizi ifade etmeye çalışırken sizi yargılayan yüzlerce uğultu yükselir. Etrafınızdakiler sizi anlamadıkça içinize gömdüğünüz o yalnızlık gün yüzüne çıkar. Zaten yalnızlık gün yüzüne çıktıkça siz de yorulursunuz çabalamaktan, mücadele etmekten. Yavaş yavaş kabullenirsiniz, kabullenme süreci öyle acı verir ki insana, adeta duygularınız çekilir, yüz ifadeniz kaybolur. Her ne kadar duygularınızdan vazgeçmek istemeseniz de etraftaki uğultular sizi mecbur bırakır. Bu süreçte uçurumun kenarına çok gidip gelir insan.

Onca acıyı çekerken, duyguları etraftaki uğultular tarafından yok edilirken nasıl olur da o uçurumun kenarından geri dönebilir ki insan? İlk zamanlar geri dönmeyi sağlayan şey az da olsa kişinin içinde kalan umut ışığıdır. İnsanın içinde ufak bir parça bir gün yalnızlığının son bulacağına, uğultuların kesileceğine, anlaşılacağına ve en önemlisi mutlu olacağına inanır. Yaşanılan olayların acısı o umudu ne kadar köreltse, kişinin dahi göremediği bir hâle getirse bile o umut ışığı ufalır ancak sönmez, sönmemelidir. Eğer ki o ışık sönerse uçurumdan geri dönüş çok daha zor bir hâl alır.

Kendi geleceğine dair umut ışığı sönmüş bir kişi nasıl olurda döner o uçurumdan? Onu uğultularıyla uçuruma iten çevresi için mi döner? Evet, her ne kadar onu uçurumun kenarına iten kişiler bizzat çevresi de olsa insan bir zamanlar onu anlayan, dinleyen kişilere borçlu hisseder kendini. Aslında borcu insanlara değil de o insanlarla yaşadığı anılaradır. Şimdi özlemini duyduğu o mutluluğu bir zamanlar o anıların içinde doyasıya yaşamıştır. Bu sebeple eğer uçurumun kenarından dönmezse o anıları da kaybedeceğini düşünür ve tek mutluluk kaynağını kaybetmeyi göze alamaz.

Bu durumu yaşayan insanlar içlerinde dönen bu yalnızlığı çoğu zaman dışarıya yansıtmazlar. Bu sebeple çevrelerinde anlaşılmaları çok daha zorlaşır. Kim bilir belki sizin çevrenizde de yalnızlıkla boğuşan ama farkında olmadığınız biri vardır.


61 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Eurovision’dan Kopuşlar

En büyül televizyon etkinliklerinden olan Eurovision’a politika ve siyasi çekişmelerin etkileri

Opmerkingen


Copyright ©2022 Accio Liberum. Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page