Batman, hiçbir süper gücü olmayan ancak parası ve yaşadığı şehirde adaleti sağlama isteği sayesinde süper kahramana dönüşen bir karakterdir. Bu süper kahraman Gotham City’de yaşar ve oradaki suçlularla savaşır.
Batman küçükken Gotham City ekonomik krizdedir ve suç bir hayli artmıştır. Bir akşam Batman, ailesiyle eve dönerken bir hırsız yollarını keser ve ailesini öldürür. Bu olay Batman’in süper kahraman olmasının en büyük motivasyonudur ancak bir sorun vardır, Batman suçluları kendi adalet anlayışına göre yargılar.
Metnin genelini daha iyi anlamak için bu noktada adaleti şu şekilde tanımlayabiliriz: Adalet, hakkı gözeterek haklı ile haksızı birbirinden ayırmaktır.
Batman bir suçluyla dövüşmeden önce onun suçlu olup olmadığına kendisi karar verir ve suçluyu cezalandırma şeklini kendisi belirler; her ne kadar prensip olarak suçluları öldürmese de hukuk sisteminde cezaların arasında olmamasına rağmen suçluları dövmekten kaçınmaz.
Vatandaşların bazıları Batman’in bu tutumundan rahatsızdır çünkü Batman cezaları seçerken kendi ahlak yargısına göre hareket eder, oysaki adalet sisteminde cezalar toplumun genel etik anlayışı göz önünde bulundurularak kararlaştırılır ve cezalar bir kişi tarafından belirlenmez, birçok kişi bu cezalar üstüne halihazırda uzun süre düşünmüş olurlar. İnsanlar adaletin sağlanmaya çalışırken bir kişinin buna karar vermesinden rahatsız olurlar, dolayısıyla Batman’in tercih ettiği ceza yöntemi her zaman herkes için en doğrusu olmayabilir.
Batman’in adaleti kendi kendine sağlamaya çalışmasını bu açıdan değerlendirdiğimizde haksız gibi gözüküyor ama Batman’in bu olaya bakış açısı da aslında yaşadığı toplumun adalet sistemine bir eleştiri niteliği taşıyor. Batman’in adaleti kendisinin sağlamaya çalışması ise şüphesiz adalet sistemine olan güvensizliğinden kaynaklanmaktadır. Kendi ailesini öldüren hırsız, aradan çok uzun yıllar geçtikten sonra bulundu. Batman bunu yaşadığından adalet sisteminin belli bir noktada bazı hakları korumak pahasına aksiyon almakta geciktiğini, sistemin bazı noktalarındaki insanların yozlaştığını fark ediyor ve mecburen kolları sıvayıp ailesinin anısına şehri canı pahasına korumaya ve sistemdeki bu açığı kapatmaya yemin ediyor.
Batman’i destekleyen insanlar da aynı şekilde düşünüyorlar; onların canını yakan ve şehri mahveden suçlulara verilebilecek en iyi cezanın toplumlarındaki adalet sisteminin içerisinde olmadığından yakınıyor ve Batman’i uzun zamandır halkın isteklerine tercüman olan birisi olarak görüyorlar. Batman onların istediği şekilde ceza veriyor, bu da halkın diğer kesiminin Batman’i desteklemesinin temel sebepleri arasında yer alıyor.
Batman’in sistemdeki boşlukları doldurmaya yönelik bu çabası anlaşılır, ancak diğer taraftan adaleti sağlarken genelin ahlak anlayışına uymayışı ve cezalara kendisi karar vermesi bir tartışma doğuruyor. Öyleyse sistemdeki bu boşluğu bir kişi doldurabilir mi ve eğer doldurabilir ise bunu nasıl yapmalıdır?
Comentários