Anksiyete Nedir?
Kelime anlamı sıkıntı, nedensiz korku, endişe anlamına gelen anksiyete modern çağımızın hastalıklarından biridir. Anksiyete bozukluğuna sahip olan kişiler gün boyunca endişeli hisseder, günlük hayatta yaşanan olaylardan etkilenip korkma eğilimi gösterirler. Anksiyete, panik atak gibi hastalıklarla da birleşip kendini gösterebilir.
Anksiyetenin Hayatımıza Etkisi
Anksiyetesi olan birisi her zaman olabilecek senaryoların en kötüsünü düşünür ve bu düşüncelerini kontrol edemez. Bu yüzden kişinin sosyal ilişkileri ve ruhsal sağlığı bozulabileceğinden hayat standartları düşebilir. Başkalarına karşı hissettiklerini belli etmede zorluk çekebilirler. Aynı zamanda alıngan olup başkalarını sık sık eleştirirler. Kendilerini güvende hisssetmezler ve insanların niyetlerinden şüphe duyarlar. Yaşadıkları romantik ilişkilerde endişeli ve savunmacı hissedebilirler.
Anksiyetenin Belirtileri Nelerdir ?
Kalp atışında ani hızlanma
Ellerde titreme
Kontrol edilemeyen endişe
Dikkat ve odaklanmada problem
Uyku problemleri
Nefes darlığı
Sıcak basması
Yukarıdaki örnekler anksiyetinin en sık rastlanan belirtilerindendir.
Anksiyete Riskini Arttıran Faktörler
Depresyon
Madde bağımlılığı
Özgüven eksikliği
Çocukluk dönemlerinde yaşanan cinsel ihmal ya da istismarlar
Travmatik olaylar
Sağlık problemleri
Genetik yatkınlık
Ayrılık
Ebeveyn kaybı
gibi faktörler anksiyete riskini arttırır.
Anksiyete Türleri Nelerdir ?
Ayrılık Ankiyetesi
Kişinin sevdiği, arasında bağ bulunduğu birinden ayrıldığında aşırı düzeyde endişe ve korku hissetme halidir. Bağlandığı kişinin zarar göreceğini (kaçırılma, yaralanma , ölüm vb.) düşünme , endişe, işe/okula gitmeyi istememe,uyku problemleri belirtilerin arasındadır. Genellikle 12 yaş alttındaki çocuklarda görülür.
Sosyal Anksiyete Bozukluğu
Sosyal ortamlarda gözlenen anksiyete bozukluğudur. Sosyal anksiyete bozukluğuna sahip birisi topluluk önünde konuşma, yeni kişilerle tanışma, tanımadığı bir yerde bulunma, kalabalık bir grupla oturma gibi durumlarda başkaları tarafından incelenme düşüncesi nedeniyle yüksek kaygı yaşarlar ve bu tarz durumlardan kaçınmaya çalışırlar.
Başkalarının kendileri hakkında fikirlerini oldukça önemsemelerinin yanı sıra onlar tarafından yargılanma ve küçük duruma düşme gibi endişeleri vardır. Genellikle ergenlik döneminde rastlanılır.
Panik Atak
Diğer adı panik bozukluk olan bu anksiyete türünde kişinin yaşadığı fiziksel ve psikolojik olayların yarattığı stres panik ataklarla ortaya çıkar. Atağın ortaya çıkması için fiziksel bir olaya gerek yoktur. Psikolojik tetiklenmeler panik atağı etkileyebilir.
Örneğin derslerine yeterince vakit ayırmadığından dolayı büyük bir suçluluk hisseden birisi , derslerle ilgili çeşitli ipuçlarının bulunduğu bir yerde tetiklenme yaşayarak panik atak geçirebilir. Panik atak geçiren biri çarpıntı, kalp atışında ani hızlanma, göğüs ağrısı, bayılacakmış gibi hissetme, vücutta uyuşma, baş dönmesi gibi belirtiler gösterebilir. Kadınlarda görülme oranı erkeklerden daha fazladır.
Yaygın Anksiyete Bozukluğu
Genelleştirilmiş anksiyete olarak da adlandırılabilir. Kişinin yaşamı için gereğinden fazla endişe duymasına denir. Sürekli bir gerginlik ve kaygı halinde hissettiren bu anksiyete türünde yorgunluk, odaklanma güçlüğü, uyku problemleri, kaslarda gerginlikler gözlemlenebilir.
Seçici Konuşmamazlık/ Dilsizlik
Konuşma becerisinde bir problem olmamasına rağmen kişinin sosyal ortamlarda konuşmada sıkıntı yaşamasıdır. Ergen ve yetişkinlerden ziyade çocuklarda görülen seçici dilsizlikte yapılan en büyük hata bu davranışların basit ve geçici bir utangaçlık olarak nitelendirilmesidir. Eğer bu durum bir aydan uzun bir süredir devam ediyorsa psikolojik destek alınması ve çocuğun iletişim becerilerinin desteklenmesi önemlidir.
Anksiyetesi Olan Birine Nasıl Davranılmalıdır?
Anksiyetesi olan kişinin nöbet geçirirkenki belirtilerini öğrenmek ve geçirdiği atağı hafifletebilecek davranışları bilmek çok önemlidir. Çünkü belirtiler ve istekler kişiden kişiye değişebilir. Bazı kişiler için sarılmak onları rahatlatırken bazıları yalnız kalmak isteyebilir. O yüzden bu maddeleri iyice öğrenmeye çalışın.
Plan yaptığınızda net bir zaman belirleyin. Mesela yarın akşama doğru buluşuruz demek yerine yarın akşam saat 7'de buluşuruz ifadesini tercih edin.
Güzel anılarınız hakkında konuşun ve hissettiği duyguların anormal olmadığını hatırlatın.
Kafasını dağıtabileceği çeşitli aktivitilere yönlendirin.
Ama en önemlisi onu anladığınızı ve önemsediğinizi hissettirmeye çalışın. Benim de yapmaya çalıştığım gibi...
Comments