top of page

SAVAŞIN ÇEVREMİZE ETKİSİ

Yazarın fotoğrafı: cerenacarcerenacar

Güncelleme tarihi: 30 Ağu 2022

Sonunda beklenen oldu. 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna'ya işgali başladı. Hala devam etmekte olan savaş, insanların toplu ölümleriyle yeterince can sıkmaya devam ederken çevreye olan zararı da gün geçtikçe artıyor, vicdanlarımızı yaralıyor. Mart 2019 tarihinde başlayan Covid salgını ve kullanılması gereken maske, eldiven gibi tıbbi gerekliliklerin, insanlığın duyarsızlığından dolayı çevreye atılması, bize plastik atık konusunda ne kadar hassas olmamız gerektiğini hatırlattı.

Ama tabii ki bizim asıl konumuz savaş…

Ve çevreye etkisi açıkçası kuşaklar boyunca bizi etkileyecek. Bu etkiyi 3 başlık altında inceleyeceğiz:


1. Savaş Hazırlığının Çevreye Etkisi

Savaşa hazırlık için silah depolarına, cephane depolarına ve askeri amaçlı havalimanına ihtiyaç vardır. Bu yüzden geniş araziler kullanılır. Askeri tatbikatlar, füze ve yeni askeri üstler oluşturulması gerekir. Tatbikatlarda kullanılan füzeler, kimyasal maddeler, barutlar, toprağa ve bitkilere zarar vermektedir. Ekosistemi büyük ölçüde yok etmektedir. Bu aşamada en fazla ormanlar zarar görmektedir. Silah üretimi sırasında ortaya çıkan toksik atıklar halk sağlığını ve çevreyi tahrip eder.


2. Savaşın Etkisi

Hazırlık aşamasında denenmiş olan bombalar bu sefer savaş için kullanılır ve patlamalarıyla beraber uranyum yayılır. Uranyum radyoaktiftir ve dolayısıyla zehirlidir. Patlamayı bir kenara koyun, aynı zamanda doğayı ve canlıları zehirler. Lojistik olarak var olan sanayi tesisleri, silah depoları vurulur ki amaç; savaşan ülkenin ekonomik olarak da ayakta kalamamasıdır. 1. Dünya Savaşı'nda Almanya 1 milyon hardal gazı taşıyan gemiyi batırdı ve gemiden sızan gaz önümüzdeki 400 yıl boyunca bu bölgedeki su kaynaklarını zehirlemeye devam edecek. Bombardıman sırasında sanayi tesislerinden yayılan kimyasal maddeler de buna eklenir.

Örneğin; 1. Körfez Savaşı'nda milyonlarca varil petrol Basra Körfezi'ne yayılmış, denizler ve dolayısıyla okyanuslar, bu petrolün dağılması neticesinde ileri derecede etkilenmiş, deniz canlıları ve bitkiler yok olmuştur. Bir başka konu da savaş devam ederken insanların göç etmesidir. Göç neticesinde de devletler ekonomik ve sosyal olarak yıkıma uğrar. Eğer göç edilen yer ekonomik açıdan zayıf ise daha fazla kaynak kullanımı görülür. Etnografik yapı bozulur.


3. Savaş Sonrası Devam Eden Çevresel Etkiler

Bombardıman sonrası yok olan tabiatın yeniden yeşermesi yüzyılları bulur. Yeraltı ve yerüstü kaynakları, tarım arazileri kimyasal etkilerin sonucunda kullanılamayacak hale gelir. Bu kaynakların kaybı ise büyük göç dalgalarına neden olur. Aşırı nüfus yüklemesi olan ülkeler de daha fazla kaynak kullanmaya başlar, doğal kaynaklar sömürülür.


ABD tarafından Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan bombalar etkilerini hala devam ettiriyor. Dünyamız halihazırda kontrolsüz nüfus artışı neticesinde; artan araç kullanımı, tarım arazilerinin ve ormanların barınmak için inşaat yapımına ayrılması, ormanların yok edilmesi, günümüz konusu olan zeytinliklerin kamulaştırılması ve nükleer santral dolayısıyla ısınma ve elektrik üretimi için kullanılacak olması, bizi acil önlem alınması konusunda harekete geçmeye zorluyor. Artık mevsimleri bile tam yaşayamıyoruz. Bunların hepsi belirli savaş yasaları olmadan, ülkelerin hırsla yakıp yıkma, sonuçlarını ve yeni gelen nesilleri düşünmeden hareket etmesi neticesinde oluyor. Bireysel olarak çevresel tedbir almak ne kadar önemliyse ( çöpleri ayrıştırmak, plastik tüketimini azaltmak, kullandığımız yağları; yağ konteynerlarına atmak, elektrikli araba kullanmak vs.) savaş için kurallar ve ağır yaptırımlar koymak da bir bu kadar önemlidir. Dünyada her zaman savaş olacaktır, insanoğlu doyumsuz kaynaklara sahip olabilmek için (son dönem su savaşları) sınırlarının dışına çıkmak isteyecektir. Bu yaşananlar ışığında bizi ciddi gıda krizleri beklemektedir. Açlık ile sınanmaya doğru gidiyoruz. Bireysel olarak başlayalım, kendi karbon ayak izimizi en aza indirelim. Çocuklarımıza ve yeni gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilecek bir dünya bırakalım. İnanın zor değil!


‘Biz doğayı korudukça o da bizi korur.’

Mustafa Kemal Atatürk




Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Copyright ©2022 Accio Liberum. Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page