Çöp toplayıp biriktiren insanlar... İstif yapan, çokça eşyası olmasına rağmen hiç yokmuşcasına arayış içinde olan insanlar...
Evet, çoğumuz bu bireyler ile bir arada bulunmak istemiyor ve normallik algımıza uymadığı için onları toplumdan ve sosyal yaşamdan gittikçe uzaklaştırıyoruz. Peki ya onlar? Bizim onları uzaklaştırma çabamız onları dibe mi çekiyor, psikolojik baskı zoruyla normalleşmeye mi itiyor?
Diyojen sendromu günümüz şartlarında da çokça görülen bireyin çöp biriktirme, istifleme ve yalnızlığını bu yığınlarla doldurma düşüncesidir. Adını kendini toplumdan uzaklaştırıp soyutlayan filozof Diyojen'den almıştır. Bir tür davranış bozukluğu olan Diyojen Sendromu, genelikle ileri yaştaki bireylerde ilgisizlik ve yalnızlık sebebi ile ortaya çıkar. Sosyal ilişkileri pek iyi olmayan bu bireyler, sendromun etkisiyle yavaş yavaş içine çekilir ve dış dünya ile bağını kesmeye başlar. Bu sendroma sahip bireyler dış görünüşlerindeki ilgisiz görüntü, beraberinde gelen koku ve hijyen yoksunluğundan kaynaklı hastalıklar ile çoğu zaman uzaktan fark edilirler.
Bu sendroma sahip bireylerin yargılanıp dışlanılmak yerine alanında uzman bir psikiyatr ya da psikolog tarafından destek almaları gerekmektedir. Birey tedaviye engel olup zorluk çıkarttığı takdirde kliniğe yatırılıp tedavisi bu şekilde devam edebilmektedir. Uzmanın görüşüne bağlı olarak ilaç desteği de alınabilir ancak genellikle sözlü terapi tercih edilmektedir.
Şimdi başa dönecek olursak; bizler bu sendroma sahip bireyleri fark edip uygun medikal tedaviye yönelmesi konusunda ikna etmeli, onları kendimizden ve toplumdan uzaklaştırıp daha da dibe çekmemeliyiz. Onlara yalnız olmadıklarını ve destek olduğumuzu hissettirmeli, buna uygun eylemler gerçekleştirmeliyiz.
Çok güzel yapmışsınız
müthiş!
Çok doğru bir bilgi olmuş dediklerinize katılıyor,bilmediğim özelliklerinide yazdığınız yazıdan öğrendiğim için teşekkür ediyorum