top of page

HAYATIN AMACI ASLINDA 2 DAKiKADA OKUNUR

Yazarın fotoğrafı: Caner HaytaCaner Hayta

Güncelleme tarihi: 21 Ağu 2022

Bu yazıda anlatacaklarımı 70'lerinde 80'lerinde olup maalesef bilmeyen; hayatını boşa harcayarak geçiren hatta şu an yaşamını yitirmiş milyonlarca insan var. Bu insanlardan yazımın sonlarında tekrardan bahsedeceğim.

İnsan beyni kötülüklere odaklıdır. Her zaman kötüyü hatırlatır. İyiden bahsetmek istemez çünkü öyle programlanmamışlardır. Beyin seni kötüye iter, hayatını zehir eder kötüyü düşündürtür. Beyin insana acı çektirmek için var çünkü hayatın temelinde acı vardır. İster kabullenin isterseniz önemsemeyin, hayat acıdır. Onu mükemmel yapan şey amaçlarımız doğrultusunda yaşamaktır.


Hayatta olmak bir ayrıcalık değildir, nefes alıp vermek sizi hayatta tutmaz, yemek yemek sizi beslemez, su içmeniz sizi canlı kılmaz, uyku herhangi bir ihtiyacınızı karşılamaz, Koltuğunuzda oturmak sizi dinlendirmez. Saçlarınız, gözleriniz, teniniz, fiziksel özelliklerinizde bulunan her bir atom o kadar önemsizdir ki, hayatın amacında yeri bile yoktur. Sadece canlıların ortak özeliklerinden herhangi birini gerçekleştirmek bizim amacımız değildir. Herhangi bir şeyi yapmak, başarmak bizim amacımız değildir. Sevdiklerimizle vakit geçirmek bizim amacımız değildir. Belki de sizin amacınız bunlardan biridir. Herhangi bir sınavı geçmeyi amaçlıyor olabilirsiniz ya da sevdiğiniz biriyle daha fazla vakit geçirmeyi hedeflerinizin arasına koymuş olabilirsiniz ama hayatın amacı daha temel olmalı. Bütün amaçların temelinde olan bir şey olmalı. Bütün kötülüklere odaklanmış bizi her zaman aşağıya çekmeye çalışan beyni bile şaşırtıp, yapısını bozan bir duygu olmalı. Hatta duyguların bile temeli olmalı. Her fırsatta bize gerçek nefesi aldıran, beynimizi besleyen, suyunu, yemeğini veren bir şey olmalı. Onu dinlendiren, anlamlı kılan bir şey...


Hayatın amacının temelinde his vardır. Anlam olarak his ve duygu anlamdaş olarak bilinir ancak öyle değildir. His bütün duyguların temelindedir. Sevincin, üzüntünün, aşkın, mutluluğun temelindedir. Hislerimiz duygularımızı oluşturur ve duygularımız sayesinde hissedebiliriz. His ettiklerimiz bizi besler ama maalesef ki daha önce de bahsettiğim gibi hayatın temeli acıdır. Bizi besleyen hislerimizin arasında bile acı vardır. Acıdan uzak bize en iyi hisler veren, o hislerin birleşiminde bize en yoğun duyguyu yani tutkuyu açığa çıkartan eylem sizin için neyse sizin amacınız o dur. Tutkunuzu bulun bilin ki sizin bu dünyadaki amacınız o. Tutkunuzun peşinden gidin. Başkasının tutkusunu gerçekleştirme çabalamayın, kendiniz için yapın. Tutkunuzu öğrenin sonra elinde olmadan kendiliğinden tutkunuzu gerçekleştirdiğinizi fark edeceksiniz. Tutkusunu bulamayan insan amaçsızdır, ottan, sığırdan farksızdır. Kim olursan ol hayat zaten yeterince acıdır. Tutkunuzu bulun ve gerçekleştirin.


Artık başta anlattığım 70'lerindeki 80'lerindeki insanlar gibi boşa bir hayat geçirmeyeceksiniz. O insanlar tutku ne demek bilmiyorlardı. Tutkuyu anlayan biri tutkusunu hayatının sonuna kadar beklemeyi de bilmelidir. Mesela şu an yapmaktan zevk aldığımız şeyler olabilir. Bunları tutkumuz sanabiliriz ama yanılırız. Onu bulunca yalnızca hoş bir vakit geçiriyor olmayacaksınız hayatınıza anlam katmış olacaksınız. Tutkunuz karşınıza her yaşta çıkabilir sabırlı olun. İsmet İnönü'nün şöyle bir anısını anlatmak isterim ki. İsmet İnönü Almanca ve Fransızca biliyorken 53 yaşında İngilizce öğrenmek isteyince. Annesi "bu yaşta ne İngilizcesi ?" diye karşı çıkar. İsmet İnönü de şu efsanevi sözleri söyler. "Anne, benim hâlâ bir istikbalim var". Günümüz dünyasında hayata atılma yaşı 24 iken Hayattaki amacınızı bulamadıysanız her zaman için sizin de bir istikbaliniz var demektir.




Kaynakça:

Erdal İnönü- Anılar ve Düşünce Kitabı


72 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Eurovision’dan Kopuşlar

En büyül televizyon etkinliklerinden olan Eurovision’a politika ve siyasi çekişmelerin etkileri

Comments


Copyright ©2022 Accio Liberum. Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page