top of page

Helsinki'nin Ruhu, Kekkonen ve Gelecek

Yazarın fotoğrafı: Burak Ali İmran ÖdemişBurak Ali İmran Ödemiş

Güncelleme tarihi: 11 Eyl 2022

1 Ağustos 1975, Helsinki'nin Ruhunun doğum tarihi. Finlandiya başbakanı Urho Kekkonen'in inanılmaz çabaları sonunda başlattığı Helsinki Nihai Senedi görüşmelerine BM genel sekreterinin final konuşması ile son verildi, bu son ayrıca "Concert of Europe" (Avrupa'nın savaşa ve mücadeleye alışık doğasına verilen bir isim) gerçekliğinin de sonuydu. Lakin Yugoslavya Lideri Josef Broz Tito'dan tutun dönemin lideri Süleyman Demirel'in ve daha nice Avrupa liderlerinin katıldığı bu görüşmelerin amacı kıtamıza huzur, barış ve refah getirmekti. Helsinki Nihai Senedi böyle bir amaç için yapılan tek görüşme ve anlaşma değildi ancak bu sefer farklıydı. Zira Kekkonen bu görüşmeleri 2.Dünya Savaşı'na tanıklık etmiş liderlerin Avrupa'ya yol verme zamanının geldiği bir dönemde yaratmıştı, onun tahmin ettiği gibi bu savaş görmüş gözler "Avrupa Barışı" konseptine bütün desteklerini vermeye hazırdı ve bu söz verilen desteği anlaşma imzalanınca verdiler. Bunun kanıtı ise NATO'nun bu barış prensibini kabul etmesi, Avrupa Birliğinin varlığı, evrensel hürriyetlerimiz, Dünya'ya kıyasla finansal rahatlığımız, uluslararası ticaretimiz ve niceleridir. Hepsi Helsinki Nihai Senedi sayesinde bugünkü bildiğimiz formundalar.

Avrupalılar tarafından sağlanan ve korunan sonsuz bir barış. Sovyetlerin 50'lerde ve Amerika'nın ise 60'larda sadece kendi çıkarları için söze getirdiği, Avrupa'nın ise tarih boyunca düşlediği bu barışı sadece bizim yani Avrupalıların yaratabileceğini ve bu konuda kimseye muhtaç olamayacağımızı öğretti bize Kekkonen, ayrıca bunla yetinmeden bize bu konuda liderlik etti. Yani sevgili okur bizim Avrupa'da sahip olduğumuz barış ve refahın öncüsü Kekkonen ve onun kusursuz bir diplomasi ve planlama ile yarattığı Helsinki'nin Ruhudur. Onun sayesinde Avrupa savaşın ve emperyalizmin kıtası değil, dostluğun kıtası olup bugüne kadar Helsinki'nin Ruhuna sadık kalarak diplomatik gerçekliklerini, sistemlerini, felsefesini ve ilişkilerini bu anlaşmaya göre inşaat etmiştir.

"Kekkonen bu kadar önemli biri ise neden hiç duymadım?" diye soruyor olabilirsiniz efendim, bunun nedeni ise Kekkonen'in bu oluşumdan ün veya para gibi bir çıkar için yaratmamış olmasıdır. Onun tek isteği barıştı ve o barışı sağladı, başkaları onun hak ettiği üne ve paraya sahip olabilirdi o kendince görevini tamamladı ve bu görevi bize emanet etti.

Bugüne gelirsek efendim, üzüntü içinde söylemek durumundayım ki biz Kekkonen'e ve Helsinki'nin Ruhuna verdiğimizi sözü tutamadık, koruyamadık ve bize senelerce yol gösteren doğamızı, bu unutulamaz ve herkesin kabul ettiğini varsaydığımız evrensel barışın gerçekliğini 24 Şubat 2022 tarihinde, Rus ordusunun Ukrayna toprağına gerçek bir savaş ilanı eşliğinde girmesi ile kaybettik. Geride bıraktığımız karanlık, ürkütücü ve belirsiz bir Avrupa'ya hatta dünyaya geri dönüşün kapısının aralanmasına hep birlikte ekranlarımızdan tanık olduk. Diplomatlarımız, liderlerimiz ve siyasilerimiz konuşmalarında hala "Helsinki'nin ruhu adına" ifadesine yer verecekler, ancak gerçek şu ki değişim artık başladı, doğamızın değişimi artık durdurulamaz. Bizim koşulsuz, şartsız ve dokunulmaz olarak gördüğümüz her Avrupa prensibinin ve siyasi gerçekliğinin zemini çürütülerek yok edildi. Bunun uzun vadede sonuçlarını tahmin etmek şuan imkansız ama herkesin kabul ettiği bir gerçek artık bu değişim dalgası. Almanya'nın askeri harcamasının 100 milyar Euro artması böylelikle savunma bütçesi bakımından global sıralamada üçüncülüğe yükselmesi -ordusuna 2.Dünya Savaşından beri bu kadar büyük bir dikkat vermedi Alman Devleti-, AB'nin tarihi boyunca ilk kere bir devlete silahlı ve direkt bir şekilde destek çıkması, Rusya'nın SWIFT sisteminden atılması, global olarak artan doğalgaz fiyatları, AB'nin de facto bir lider arayışı, Norveç, Gürcistan, Moldova ve Finlandiya gibi devletlerin NATO ve AB'yi bağımsızlıkları ve savunmaları için bir ihtiyaç olarak görmesi, uluslararası uzay istasyonu problemi, global enflasyon dalgası, Ukraynalı mülteciler, Rusya ekonomik izolasyonu ve benzeri gelişmeler ne yazık ki bu değişim olgusunu doğrulayan sonuçlardan sadece birkaç örnek.

Dürüst olmam gerekiyorsa bu yazıya nasıl bir son vermem gerektiğini bilmiyorum. Avrupa'nın reform ihtiyacı Suriye mülteci krizinden sonra zaten kanıtlanmış bir gerçekti ama tahminimce kimse bu kadar köklü bir değişimi, özellikle böyle bir neden sonucu ve bu kadar hızlı bir şekilde beklemiyordu. Uzun vadede bu durumun sonuçlarını hepimiz birlikte göreceğiz. Son olarak bu yazıda yer vermek istediğim şey:

"Avrupa şimdi birlik içinde Sonsuza kadar da birlik kalacağız Farklılıklarımızda birleşiyoruz Dünya barışına desteğimizde Avrupa hep birlik içinde kalsın İnanç ve adaletle Ve insanların özgürlüğüyle Büyük anavatanımızda Çiçek açan Avrupa vatandaşları Size düşen sorumluluktur birliğimiz Göklerdeki altından yıldızlar Sembolleridir birliğimizin" 9.Senfoni "Ode to Joy" (Neşeye övgü) Beethoven, Avrupa Birliği'nin (gayriresmi sözlerinin çevirisi ile) marşı. Helsinki Ruhu ve onun canlandırılması adına.

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Copyright ©2022 Accio Liberum. Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page