Geçmiş denildiği zaman herkesin aklına farklı şeyler gelir. Kimisi çok mutlu olduğu bir anı hatırlarken kimisi de pişmanlık duyduğu zamanları hatırlar. Ama tabi ki bu hatırladıklarımız kendimiz hakkında olmak zorunda da değildir. Örneğin tarihseverler Osmanlı'yı ,Türkiye'nin eski zamanlarını ya da farklı milletler hakkındaki birtakım bilgileri hatırlayabilirler.
Geçmiş , aslında çok kolay bir kelimedir. 6 harften oluşan ve okurken asla zorlanmadığımız bir kelime...Ama işte bu kelimenin en büyük zorluğu anlamındadır.
Az önce de bahsettiğim gibi herkes geçmişi farklı hatırlar. Mezun olduğunuz, iş başvurusu yaptığınız anları hatırlarken mutlu olursunuz ve bu sizin üstünüzde çok güzel bir etki bırakır. Bu tarz anılarınız konuşulurken hiç rahatsızlık duymazsınız ve daha da çok konuşulmasını isterseniz. Sonuçta hepimiz insanız ve en alçakgönüllü olanımız bile başarı duyduğu şeyin konuşulmasını ister. Öte yandan da çok pişman olduğumuz bir anımız konuşulurken bir an önce bitmesini isteriz ve o ortamdan kaçacak delik ararız. Ama nedense insanlar pişman olduğumuz daha doğrusu kötü bir şey yaptığımız zaman herkese yaymayı ve sürekli de o konu hakkında konuşmak ister.
Bu olayları hatırlarken de yüzümüz yavaş yavaş sonbahardaki bir çiçek gibi solar .Söylemek istediğim şey şu ki geçmiş herkes için farklı bir anlama sahiptir. Yüzümüzde oluşan ifadeler, geçmişin bize olan etkisini yansıtır ve ne yazık ki bu ifadeler çamurlu bir yolda ayakkabımızın çıkardığı iz gibi, görmesek de içimizde bir yerlerde hep vardır.
Comments